SEYDİŞEHİR’DE UĞUR MUMCU ANILDI

30 yıl önce uğradığı suikast sonucu yaşamını yitiren Uğur Mumcu Seydişehir'de anıldı.

Ankara’daki evinin önünde 24 Ocak 1993’te bombalı suikast sonucu öldürülen araştırmacı-gazeteci Uğur Mumcu’nun bugün 30’uncu ölüm yıldönümü ADD Seydişehir Şubesi, Cumhuriyet Halk Partisi, Eğitim Sen, Eğitim-İş Atatürk anıtı önünde çelenk koyarak bir anma programı düzenledi.

"IŞIĞI HİÇ SÖNMEDİ, SÖNMEYECEK" Basın açıklamasını ADD şube Başkanı Hüseyin İriilter okudu. Açıklamada "Cumhuriyet ilkelerinin, laiklik ve demokrasinin yılmaz savunucusu, gazeteci, yazar ve hukukçu Uğur Mumcu 30 yıl önce bugün evinin önünde karanlık güçler tarafından katledildi. Mücadele ettiği, karanlığın elleri tarafından katledilen Mumcu’ya düzenlenen alçak suikastın failleri ve azmettirenleri aradan geçen uzun süreye rağmen bulunamadı. Aynı Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Çetin Emeç, Turan Dursun, Ahmet Taner Kışlalı suikastlarında olduğu gibi, Mumcu’nun ışığı hala sönmedi sönmeyecek.

"BÜYÜK BİR DEVRİMCİ VE HALK KAHRAMANI"

Uğur Mumcu emperyalizme karşı tam bağımsızlık, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü için mücadele etmeyi ilke edinmiş ve kalemini halkın gerçekleri öğrenmesine adamıştır. Mumcu 30 yıl önce söyledikleri, yazdıkları ve yaptıkları ile zamana meydan okuyan; bugünlere dahi ışık tutan büyük bir devrimci ve halk kahramanıdır. Her ortamda kendisini önce Atatürkçü olarak tanımlayan Mumcu daha o yıllarda cemaat tehlikesine dikkat çekmişti.

"HER TÜRLÜ TEHLİKEYİ GÜN YÜZÜNE ÇIKARMIŞTIR"

Uğur Mumcu Bir hukukçu titizliği ile yaptığı araştırmalar neticesinde elde ettiği verileri, aksi ispat edilemeyen haberleri kamuoyuyla paylaşmıştır. Mumcu Bu haberleri ile Cumhuriyete, laikliğe, demokrasiye ve hukuk devletine karşı mevcut ve ileride oluşabilecek her türlü tehlikeyi gün yüzüne çıkartmış, bu tehlikelerin önlenmesi için çözümler üretmiş ve halkı bilgilendirmiştir.

"DARBELERE VE İNSAN HAKLARI İHLALLERİNE KARŞI DURDU"

Hayatını ve kalemini adadığı değerler uğruna mücadele eden Uğur Mumcu ; ‘’Ben Atatürkçüyüm. Ben Cumhuriyetçiyim. Ben antiemperyalistim. Ben tam bağımsız Türkiye’den yanayım. Ben özgürlükçüyüm. Ben insan hakları savunucusuyum. Ben terörün karşısındayım. Ben yobazların, vurguncuların, işbirlikçilerin düşmanıyım. Dün sabaha değin araştırarak yazdığım hiçbir konuyu yalanlayamadınız. Öyleyse vurun, parçalayın, her parçamdan benim gibiler ve beni aşacaklar doğacaktır’’ diyerek karanlıklara meydan okumuştur. Baskıcı

iktidarlara karşı özgürlükçü düşüncenin önemini her ortamda dile getiren Mumcu, darbelere ve insan hakları ihlallerine karşı durmuştur.

"YOLUMUZA IŞIK TUTMAYA DEVAM EDECEK"

“Bir gün mezarlarımızda güller açacak ey halkım, unutma bizi... Bir gün sesimiz, hepinizin kulaklarında yankılanacak ey halkım, unutma bizi” diyerek bizlere seslenen Uğur Mumcu’yu unutmadık, unutmayacağız. O’nun; Cumhuriyet, demokrasi, laiklik ve hukuk devleti mücadelesi, bu mücadeledeki azmi ve cesareti yolumuza ışık tutmaya devam edecek. Katledilişinin 30. Yılında demokrasi şehidimiz Uğur Mumcu ve aynı karanlıklarla mücadele ederken hain bir suikast sonucunda 22 yıl önce şehit edilen Diyarbakır Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okan, Abdi İpekçi, Ümit Kaftancıoğlu, Çetin Emeç, Bahriye Üçok, Turan Dursun, Muammer Aksoy, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu’nun anısı önünde aydınlık bir Türkiye için mücadeleden bir adım geri durmayan tüm aydınlarımızı ve şehitlerimizi saygıyla anıyoruz. Demokrasi şehitlerimizin, düşünceleri ile aydınlattığı bu yoldan dönmeyeceğimizi ve doğruları cesaretle halkımıza anlatmaya devam edeceğimizi bir kez daha korkusuzca yineliyoruz." ifadelerine yer verildi.