Abdullah LEBLEBİCİ / Haber Köşe Yazarı

Yaşlı, genci, kadını, erkeği ile öldürmek adeta sıradan bir olay haline geldi.

Bu durum çok acı. Daha acı olan ne biliyor musunuz? Toplumun bu tür olayları kabul etmesi, normal karşılar hale gelmesi.

Öldürmenin sıradan hale geldiğini düşünmek BETER… ANCAK Bütün bunları normal karşılamak ise BETERİN BETERİ…

2-3 gün içinde yaşanan bir kaç olaydan bahsedeceğim

- Bursa da 16 yaşındaki çocuk para vermediği için dedesini ve iki kişiyi baltayla doğradı.

- Diyarbakır da dünürler kavga etti, damat ve bir akrabası öldürüldü.

- Kayseri de düğün magandası kuzenini başından vurarak öldürdü.

- Ankara da bir kişi kız arkadaşına gece kulübünde kurşun yağdırdı. Sonra kendini vurdu.

- Hatay da çok çalışma yüzünden işçiler birbirine girdi, iki kişi öldü.

- İzmir de bir kişi eski eşini silahla ağır yaraladı, sonra intihar etti.

- Kedi yüzünden baba ve oğlu silahla vuruldu.

- Karısını vurmuştu, cesedi şu deposunda bulundu.

- Göğsüne sapladığı tornavida ile öldürdü.

- Ayrı illerde iki polis arkalarından bıçaklandı.

- Kafa, kol bacak kesen cabası.

Bütün bu olaylar Ülkemizin çeşitli bölgelerinde 5-6 günde meydana geldi. Peki ya, hayvanlarımıza karşı yapılan katliam iddialarına ne diyelim…

Biliyor musunuz son 10 yılda silahlı saldırılarda hayatını kaybeden kişi sayısı 25.000. Yanlış okumadınız evet YİRMİBEŞBİN…

Cinayetler ve şiddet durmadan artıyor.

Ülkemiz zorbalığın, zalimliğin, acımasızlığın en üst seviyeye ulaştığı bir dönemi yaşıyor.

Aile içi şiddetin rekora ulaştığı, akran zorbalığı ve uyuşturucu bağımlılığı yaşanan cinayetler akıl almaz seviyelerde.

SADECE…

2023 yılında 3.773 silahlı şiddet olayı basına yansıdı. Bu olaylarda 2.318 kişi öldü. 3.820 kişi de yaralandı.

DURUM BU…

Sadece birkaç örnek verdim.

Şimdi uzmanlar harıl harıl gençleri bataktan kurtaralım diye kafa yoruyor.

DİYORLAR Kİ…

"Bebek yaşlardan itibaren oyuncak ve çizgi filmlerle başlayan bilinçaltı kodlamalarının ergenlikle beraber imge ve görsellikle zihinlere işlediğini,

Artan adli olayların sebepleri arasında bu kodlamaların olduğunu" acil tedbir alınması gerektiğini belirtiyor.

Peki, bu oyuncaklara, dizilere, gündüz kuşağı programlarına, çizgi filmlere kim nasıl, neden onay veriyor ki?

Ya da şiddet içeren bütün bu programları kim yasaklayacak?

Kim dur diyecek?